19 Ağustos 2011 Cuma

Kuyruk.


"Neredeyse çökecek olan bu eski evin ağırlğıyla eğilmiş gibi duran dört direğin üstüne, yatay olarak dayatılmış kocaman bir tahta parçası, binbir türlü boyayla boyanmıştı; kart bir düşesin yanağında da ancak bu kadar al vardır. Büyük bir incelikle işlenmiş bu geniş direğin ortasında da top oynayan bir kediyi betimleyen eski bir tablo vardı; bu resim delikanlının çok hoşuna gitmişti. Şunu da söyleyelim ki, zamanımızın ressamlarının en alaycısı bile bu kadar gülünç bir şey uyduramaz. Kedi patilerinden biriyle kendisi kadar büyük bir raket tutuyor, işlemeli giysili şık bir bayın attığı kocaman topa nişan almak için de art ayakları üstünde yükseliyordu. Çizgiler, renkler, ayrıntılar, her şey sanatının tüccarlarla, gelip geçenle eğlenmek istediğine inandıracak biçimde kullanımıştı. Zaman, her şeyi anlamak isteyen halkın zihnini kurcalayacak olan bu çocukça resmin şurasını burasını değiştirmiş, daha kaba bir duruma sokmuştu. Örneğin, kedinin alaca kuyruğu yer yer öyle kesilmişti ki, insan kedinin kuyruğunu seyirci sanabilirdi; atalarımızın kedilerinin kuyrukları o kadar gösterişli, iri ve tüylüydü."

Honoré de Balzac, Top Oynayan Kedi Mağazası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder